Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KARS-BOĞATEPE KÖYÜNÜN BAŞARISI

Resim
ZÜMRAN ÖMÜR 1972 yılında Kars’ın Selim İlçesi’nde dünyaya gelir. İlkokul 5’ten sonra okulu bırakır ve 13 yaşında görücü usulü ile bir akrabasıyla evlenir.   Eşiyle birlikte Kars merkezine 46 km uzaklıktaki 2400 rakımlı Boğatepe Köy ’üne yerleşir. 3 çocuğu olur. Diğer köy kadınları gibi yaşamını ev işleri, ahırdaki hayvanların bakımı ve geleneksel Kars peyniri yaparak sürdüren Ömür’ün hayatı 2000 yılında yaşanan üzücü bir olayla değişir. Karsa gitmekte olan köyün minibüsü bir tırla çarpışır ve minibüste bulunan 22 kişi yaşamını yitirir. Yakınlarını kaybeden her evden ağıt sesleri duyulur. Kadınlar evlerine kapanır.    1980-2000 döneminde çöküş noktasına gelen peynircilik yüzünden düşük olan halkın morali bu kazayla büsbütün yok olur. Bu yüzden köylüler başka şehirlere göç etmeye başlar. 25 aile köyü terk eder. Hayalet köy haline gelen köyde üretim durur.   Üretim durunca ne kaşar peyniri ne gravyer ne de diğer peynirler yapılır. Önceden köyde 40-45 adet mandıra varken bu sayı 1 mandır

LADY MONTAGU

Resim
  Leydi Mary 1689 yılında Londra'da  soylu bir ailenin kızı olarak dünyaya gelir. Çocukluğundan itibaren şiir yazmak, edebiyatla ilgilenmek en büyük hobisidir. 1712 yılında babasının onayını almadan aşık olduğu  Edward Wortley Montagu ile evlenir.   1716 yılında eşi İngiltere'nin Osmanlı  elçisi olarak atanınca Leydi Montagu eşi ve oğluyla birlikte İstanbul'a  gelir. Lale devrinin başlangıcına rast gelen bu dönemde 2 yılını İstanbul’da geçirir. İstanbul’daki izlenimlerini anlatan mektuplarını İngiltere’deki arkadaşlarına gönderir.     18. Yüzyılın İstanbul’u ve III. Ahmet dönemi Osmanlı toplumunun sosyal -ekonomik yapısı hakkında bilgi veren bu mektupların, soylu bir Avrupalı üstelik bir elçi eşi tarafından yazılmış olması Londra sosyetesinde çok yankı bulur.   Lady Montagu mektuplarında, Osmanlı kadınlarının İngiliz kadınlarından çok daha zarif ve bilgili olduklarını, ayrıca pek çok yabancı dili gayet akıcı konuştuklarını ifade eder.   İstanbul’da bulunduğu sür

SABİHA TANSUĞ

Resim
 Paraya portresi basılan ilk sıradan yurttaş olan Sabiha Tansuğ, 1933   yılında Gümülcine'de dünyaya gelir. 1941'de  Alman işgali nedeniyle ailesiyle Türkiye’ye göç eder. Çocukluğu Tire, Manisa, Akhisar, Bergama'da geçer. Eğitimine İzmir’de başlar. İlkokul birinci sınıfta 23 Nisan töreninde annesinin başına taktığı gelin başlığı “Eğribaş”  tüm yaşamını şekillendirecek tutkusu ile tanışmasını sağlar. Göztepe Kız Sanat Enstitüsü‘nde okurken şapkalar yapıp satar, Kemeraltı’nda satılan taş kuklalara Anadolu giysilerinden esinlenerek giysiler diker. 1953'te İstanbul’a  gider ve Nuri İyem'den resim dersleri alarak karma sergilere katılır. 1963 yılında çıktığı Avrupa gezisinde gördüğü kostüm müzelerinden etkilenir. 1964'te turizmciliğe başlar. İstanbul'da Piyer Loti tepesindeki kahveyi, eski Türk kahvehanesi gibi düzenleyerek hizmete açar. 1965'te gazeteci Haluk Tansuğ ile evlenen Sabiha Hanım eşi ile birlikte Bodrum'a tatile giderken otobüsü Milas