KARS-BOĞATEPE KÖYÜNÜN BAŞARISI



ZÜMRAN ÖMÜR



1972 yılında Kars’ın Selim İlçesi’nde dünyaya gelir. İlkokul 5’ten sonra okulu bırakır ve 13 yaşında görücü usulü ile bir akrabasıyla evlenir.  Eşiyle birlikte Kars merkezine 46 km uzaklıktaki 2400 rakımlı Boğatepe Köy ’üne yerleşir. 3 çocuğu olur. Diğer köy kadınları gibi yaşamını ev işleri, ahırdaki hayvanların bakımı ve geleneksel Kars peyniri yaparak sürdüren Ömür’ün hayatı 2000 yılında yaşanan üzücü bir olayla değişir. Karsa gitmekte olan köyün minibüsü bir tırla çarpışır ve minibüste bulunan 22 kişi yaşamını yitirir. Yakınlarını kaybeden her evden ağıt sesleri duyulur. Kadınlar evlerine kapanır.   1980-2000 döneminde çöküş noktasına gelen peynircilik yüzünden düşük olan halkın morali bu kazayla büsbütün yok olur. Bu yüzden köylüler başka şehirlere göç etmeye başlar. 25 aile köyü terk eder. Hayalet köy haline gelen köyde üretim durur.  Üretim durunca ne kaşar peyniri ne gravyer ne de diğer peynirler yapılır. Önceden köyde 40-45 adet mandıra varken bu sayı 1 mandıraya düşer.


İLHAN KOÇULU


 O sırada aynı kazada ağabeyini kaybeden ve İstanbul’da yaşayan İlhan Koçulu,  ağabeyinin cenazesi için köye gelir. Kendisi 1990’da İstanbul’a peynir satmaya gelmiş ticarete atılarak Merter’de Jean üretimine başlamıştır. Bianca markasıyla ihracat da yapan Koçulu’nun her hafta bir tır ihracatı vardır. Cenaze ve yas süresince 52 gün Boğatepe’de kalan Koçulu, bu süreçte köyünün bıraktığından çok farklı olduğunu görür. Bunu da şöyle dile getirir: “Çocukluğumda köyde 10 bin hayvan vardı. Oysa gittiğimde herkes göçmüştü ve sadece 450 inek kalmıştı. Binalar yıkılmak üzere, harabeydi. Oysa gençliğimde köyün 6-7 futbol, 2 de voleybol takımı vardı, Kars’ın bütün kupalarını toplar gelirdik. Cenazede gördüm ki hizmet edecek genç kalmamış. O kazada 7 evin kapısına kilit vuruldu. Bu manzara beni çok etkiledi. Kafamda sorularla İstanbul’a döndüm.”

 İlhan Koçulu, bu olaydan sonra İstanbul’daki işlerine odaklanmak yerine Boğatepe’de hayatı nasıl canlandırabileceğini düşünür. “Bunun için tek yolun yüzlerce yıldır yaptıkları işi, yani hayvancılığı, peynirciliği onlara hatırlatmak olduğuna karar verir. Bu düşündüğünü bizzat hayata geçirmek için de ani bir kararla fabrikayı kapatır ve Boğatepe’ye geri döner.

 Köydeki göçün ana sebebinin tarımdan kaynaklandığını farkeden Koçulu, konuyu uzmanlara danışır. Sıkıntının ekilen buğday tohumunda olduğunu tespit eder. Ziraat köylülere Konya’dan gelen buğday tohumu vermektedir. Ancak bu tohumlar Kars şartlarında yeşeremeden donmaktadır. Köylü hasat yapamamış, borcunu ödeyememiş ve dolayısıyla tarımı da hayvancılığı da bırakmıştır.

Yerel yöneticilerle görüşüp destekler alan Koçulu 2004 yılında bir kooperatif kurar.  Önce yerel tohumları bulmak için bölgeyi dolaşır. Bölgeye has Kavılca buğdayının tohumlarını bulur. Çatal siyez de denilen bu tür çok dayanıklıdır. Bu tohum çoğaltılır. Köy okulunda kadın-erkek herkesi toplayıp bu tohumları üretirlerse köyde yeniden ekmek kokacağını anlatır. Köylere gidip suni tohumlama çalışmalarını başlatırlar ancak bazı tepkilerle karşılaşırlar. Köy siz bizi dolandırmak için mi kooperatif kurdunuz derler.. Köylülerin kooperatife bakış açısı olumsuzdur.

Boğatepe köylüleri ile bir araya gelen Koçulu kooperatifi bırakıp dernek kurmaya karar verir.  Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği  2 erkek üye ile birlikte 2006 yılında kurulur. Bölgedeki yerel tohumların korunması ve yaygınlaştırılması amacıyla kurulan Dernek, aynı zamanda, çiftçi eğitimi yapılması, kadınlara yönelik çeşitli mesleki eğitimlerin yürütülmesi, bölgenin somut olmayan kültürel mirasının ortaya çıkartılması, bu mirasın görünür hale getirilip tanıtılması, yöre köylüsüne farklı sağlık eğitimleri verilmesi ve bölgede yaşam kalitesinin arttırılması konularında hizmetler vermektedir. Birleşmiş Milletlere yardım talebinde bulunan derneğin talebi bir şartla kabul edilir. Dernek üyeleri arasında kadın üyeler de olacaktır.


GÜÇLERİN BİRLEŞTİRİLMESİ


Kadınların derneğe ketılımını sağlamak amacıyla, eş başkan olarak atanan Zümran Ömür öncülüğünde 4 kadının derneğe üyeliği sağlanır. Böylece,  başkan İlhan Öncülü ve eş başkan Zümran Ömür ile birlikte toplam 5 kadın iki erkekten oluşan dernek faaliyetine başlar.

 Öncelikle eve kapanmış köy kadınlarına yaşam enerjisi vermek amacıyla tıbbi bitkiler konusunda çalışma yapmayı planlayan kadın üyeler, köyünde misafir ettiği, Hindistan'dan gelen Vinot Kumar isimli bitki doktoru sayesinde köydeki endemik bitki türlerini öğrenir. Ardından İlhan Koçulu’nun girişimleriyle köyde kurulan bitki korutma atölyesine Türk uzman hekimler gelip, bu bitkileri nasıl kurutmaları gerektiğini ve tıbbi değeri olan kremler ve yağlar üretmeyi öğretir. 

Kadınlar bitki literatürünü iyi kavrayabilmek için 1 sene Fransızca eğitim alırlar. Aldıkları eğitimlerle 2300 rakımda 300 tür bitki içerisinden 35 tür tıbbi bitkinin nasıl kurutulduğunu ve onlardan nasıl yararlanabileceklerini öğrenirler.  Eğitimler sırasında doktora gittiğinde bile kendisini ifade edemediğini fark eden kırsaldaki kadınlar için iletişim kursları, sağlık kursları, beslenme kursları verilir.

 Tam 1 yıl boyunca aldıkları Fransızca eğitim sayesinde de köylerinde eko turizme başlarlar. Ayrıca öğrendikleri Fransızca peynir üretiminde de çok işlerine yaramış, nitekim Fransa'da da peynir üretimi çok fazla. "Üretmeyen toplum mahvolmaya mahkûmdur" diyen Zümran Ömür bu yüzden kadınlar olarak üretime çok önem verdiklerini söylemektedir.

 Yaz aylarında 3-4 günlük bir programa dahil olan ziyaretçilere bitki türlerini, nasıl kurutulduklarını, hangisinin ne işe yaradığını anlatan köyün kadınları ziyaretçileri köy evlerinde misafir edip, köyün kalkınmasına katkıda bulunurlar.

2010 yılında Kars'ın meşhur 32 tür peynirinin gelecek nesillerine aktarılması için bir de peynir müzesi kurar İlhan Koçulu ve Zümran Ömür. Burası aynı zamanda Türkiye'nin ilk peynir müzesidir. “Gravyer mandırası olan bina aynı zamanda tarihi bir yapıdır.  Kars, Ardahan ve Boğatepe bölgesinde peynir çeşitliliğinin 30 tür iken 10 çeşide inmesini yaptığı araştırmayla fark eden dernek üyeleri bir müze kurarak hem kalıcılığı sağlamayı hem de bilgiyi gelecek nesillere aktarmayı hedefler.

 Birleşmiş Milletlerden sağlanan fon ve Bakanlık izniyle atıl durumdaki binayı yeniler. Alınan fon yetmeyince köylü işin içine girer. Köylünün desteğiyle müze açılır.  30 tür peynir yaşlılardan öğrenilir, geleneksel usulü kaybetmeden sofralara gravyer, eski kaşar, Türkmen saçak, Malakan, tulum, otlu, kelle, tel, çürük, çanak gibi birçok peynir gelmeye başlar. Üstelik bu peynirlerin bir benzeri dünyanın hiçbir yerinde yok ve hepsi tescillidir.

Atatürk bize seçme ve seçilme hakkımızı vermiş, evde mi otursaydık?" diyen, Zümran Ömür, "Kadının yeri eşinin arkası değil, yanıdır" diyerek kadınları daha fazla toplum hayatına dâhil etmek için elinden geleni yapmaya devam edeceğini söylemektedir.

İlhan Koçulu’nun öngörüleriyle kurulan ve Zümran Ömür’ün kırsal kadınına öncülük ederek büyüyen dernek şu anda 15 erkek ve 45 kadın üyesi ile birlikte faaliyetlerini sürdürmektedir.

 Tarım bitme noktasına gelmişken yerel tohumların çoğaltılmasıyla şu anda 700 ton üretim yaptıklarını söyleyen İlhan Koçulu, kaybolmaya yüz tutmuş kavılca buğdayı ve çatalca siyezi yerel tohumları üretime kazandırılmıştır.

 Şu anda yedi adet tescilli mandırada doğal süt üretimi yapılmakta ve 30 tür unutulan peynir çeşidi hayata geçirilerek bir müze ile gelecek nesillere aktarılması sağlanmaktadır.

 Tıbbi bitkilerin kurutularak insanlığın kullanımına sunulmasıyla eve kapanan köy kadınları sosyal yaşama kazandırılmış, ayrıca aldıkları eğitimleri kişisel gelişimlere katkıda bulunmuştur.

 Boğatepe 2018 yılında Türkiye ve diğer ülkelerden gelen 7000 ziyaretçiyi ağırlamıştır. İlhan Koçulu’nun hayata geçirdiği uluslararası ödüllere sahip “Dayanışmacı turizm” projesi ile Boğatepe’ye 8 günlük programla turistler gelmektedir. 14 kişilik gruplar inek de sağıp, erişte kesmekte ve bunun için kişi başı 1.000 Euro ödemektedir. Yemekler köylülerin evinde yenilmekte, Yaz aylarında da öğrenci grupları gelmektedir. Tarlada ve ahırlarda çalışmaktadır. Fransa’da Tamadi adındaki dernek işbirliğinde proje yürütülmektedir. Üç yıldır Tamadi’nin yönetim kurulunda olduklarını söyleyen Koçulu, yerel yönetimlerin de 27 ülkede yürütülen bu projede yer aldığını vurgulamaktadır.

 20 ailenin köye geri dönmesiyle artık geleceğe çok daha umutlu mutlu güvenli bakmaktadır Boğatepe köyü. Teşekkürler İlhan Koçulu, teşekkürler Zümran Ömür….

 

Kaynakça

https://www.hurriyet.com.tr/kampus/karsta-peynir-muzesi-kuran-muhtesem-kadin-zumran-omur-40748038

https://www.dijitaltopuklar.com/2018/05/ornek-alinasi-koy-kahramani-zumran-omur/

https://www.kreatifbiri.com/anadolunun-girisimci-kadini-zumran-omur/

https://istanbulgundemi.net/kose-yazilari/bir_basari_hikayesi_zumran_omur-139.html

https://www.dunya.com/kose-yazisi/ilhan-koculudan-peynir-dersi-almak/606781

https://turizmsurasi.ktb.gov.tr/TR-204436/ilhan-koculu.html

https://www.kobi-efor.com.tr/firma-tanitim/koculu-peynircilik-yonetim-kurulu-baskani-ilhan-koculu-hayalinin-pesinden-kos-h7172.html

https://www.muhabirce.de/2020-03-05/turkiyenin-ilk-peynir-muzesini-kurdu

https://www.mynet.com/ermis-bir-bilge-ilhan-koculu-1166653-myyemek


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HANZADE SULTAN

SABİHA TANSUĞ

LADY MONTAGU