HELENA PETROVNA BLAVATSKY
Prenses
Helena Paclovna Dolgorukova'nın torunu olan Helena Petrovna Blavatsky 1831 tarihinde,
Rusya'nın Ekateɾinoslav şehrinde doğar.(1) Henüz 4 yaşındayken insanların
düşüncelerini okumaya başlar. Rus
ordusunda görevli Alman kökenli babasının işi gereği imparatorluğun pek çok
farklı bölgesine ailesi ile birlikle sık sık seyehat etmek zorunda kalan
Blavatsky çok farklı kültürlerle yoğrulur ve uzak doğu kültürlerinin etkisinde
kalır.
Annesinin genç yaşta tüberkülozdan ölümü üzerine diğer iki kardeşi ile birlikte Saratov şehrinde vali olan büyükbabası Andrei'nin yanına gönderilir. Blavatsky burada büyük büyük babası prens Dolgorukova'nın kütüphanesinde küçüklüğünden beri ilgisini çeken simya, büyü ve diğer okulüt bilimlerle ilgili kitapları okuma fırsatı bulur.
1770’lerin sonunda mason locasına kabul edilen prens Dolgorukova’nın ait olduğu locada ünlü sihirbaz ve okulist Count Alessandro di Cagliostro ve The Comte de Saint Germain (Sen Jermen kontu) ile karşılaştığı söylentileri dolaşmaktadır.(1) Blavatsky, Saratow’da yaşadığı konağın eski sahipleri ve hayaletleri hakkında anlatılan hikâyelerden çok etkilenir, burada kendisinin “kamburlar‛ dediği perileri devamlı surette gördüğünü söyler. (2) Çoğu gece uyurgezer vaziyette yüksek sesle konuşarak konağın koridorlarını dolaşırken ya da konakta görevlilerin gitmeye çekindiği karanlık ıssız dehlizlerde görülür.
Blavatsky’in kehanet yeteneği de üst düzeye ulaşır. Kimi
tanıdıklarının ölümlerini önceden bildirir, karşısındaki kişinin düşüncelerini
okur, boş odalarda kahkahalar, gürültüler ve esintiler oluşturur.(2) Helena burada önceleri "gizemli
bir Hintli erkek" olarak tanımladığı ve astral formda gördüğünü iddia ettiği ancak
daha sonra fiziksel bedeninde göreceği
ilk görsel deneyimlerine başlar. Büyükbabası
Andrei'nin görevlendirilmesi nedeniyle Tiflis'e giden Blavatsky, kendisini ezoterik araştırmalara teşvik eden
Golitsyn ailesinin bir üyesi olan mason Alexander Vladimirovich Golitsyn ile arkadaş olur. Astral seyahatlere
ve önsezi deneyimlerine de bu dönemde başlar.(1)
17 yaşında sihire inandığını söyleyen Erivan vali yardımcısı Nikifor
Vladimirovich Blavatsky ile evlenir. Erivan'daki Sardar sarayına eşiyle
birlikte yerleştikten kısa bir süre sonra defalarca Tiflis'e ailesinin
yanına başarısız kaçma teşebbüsünde bulunur ve her defasında eşi tarafından
affedilir. En sonunda Odesa limanında babası ile buluşarak Petersburg'a
gitmesine karar verilir. Bir hizmetçi ve
uşak gözetiminde Odesa'ya doğru yola çıkan Blavatsky, yanındakileri atlatarak Kerch yerine İstanbul’a gider.(1) Böylce babasının
desteği ile 25 yıl sürecek gizemli dünya
seyahati de başlar.
Helena İstanbul’da önsezileri ile öldürülmekten kurtardığı Macar opera sanatçısı Agardi Metrovitch ile arkadaşlığını ilerletir. Ayrıca Mısır, Yunanistan ve Doğu Avrupa ülkelerinde birlikte seyahat edeceği kontes Sofia Kiselyova ile tanışır. Mısır’da Paulos Metamon isminde Kıptî bir büyücünün yaklaşık üç ay öğrencisi olur. Bu dönemde Blavatsky’nin yanında Dürziler, masonlar ve çeşitli İslami bâtıni gruplarla ilişkisi olan Amerikalı yazar ve sanatçı Albert Rawson vardır.(2)
Mısır’dan Paris’e sonra Londra’ya geçen Blavatsky 1851 yılında çocukluğunda önsezilediği ve efendi Morya olarak tanımladığı gizemli Hintli ile fiziki bedeninde karşılaşır. Teosofi öğretisi içinde daha çok mahatmalar olarak anılan ruhsal olarak yükselmiş bir grubun üyesi olan mahatma Morya, Blavatsky’ye kendisine verilecek büyük görevi açıklar. Buna göre; Blavatsky Tibet’te üç yıl ruhsal eğitimden geçirilecek ve daha sonra onun önderliğinde Teosofi Cemiyeti kurulacaktır.
Morya |
Mahatmalar, Tibet ve Hindistan gibi yerlerde bedenen yaşamakla birlikte astral formları vasıtasıyla istedikleri yerde bulunabilirler. Mahatmalar, reenkarnasyon süreciyle varlık mertebesinin üst basamaklarına ulaşmış ulu bilgelerdir. İnsanlığın öğretmenleri olarak nitelenen bu kimselerin Blavatsky’yi aracı olarak seçtikleri ve ona bilgelik dinini ilettikleri teosofi öğretisi tarafından iddia edilmektedir.(2)
Daha sonra Kanada, New Oɾlens, Meksika, Güney Ameɾika, Batı Hint Adalaɾı, Seylan ve Hindistan'a giden Blavatsky Morya’nın talimatıyla iki yıl Hindistan’da yaşar. Tibet’e girme teşebbüsünde bulunur ancak İngiliz yönetimi tarafından engellenir. Bunun üzerine sırasıyla İngiltere, New York, Chicago, SanFransisco ve Japonya üzerinden Hindistan’a gider. Kaşmir, Ladack ve Burma da bir süre zaman geçirdikten sonra 1856 tarihinde o dönem yabancıların ve kadınların girmesinin yasak olduğu Tibet’e erkek görünümünde bir dilenci kılığında girmeyi başarır. Kaşmir' den Sibirya’ya varmaya çalışan bir Tatar şaman kendisine yardımı dokunacağını düşünerek Rus vatandaşı Helena’nın Tibet’e girmesini sağlar.(1) Bu arada Blavatsky şamanın trans yeteneğinden oldukça etkilenir.
Blavatsky Hindistan'da
Büyük Okyanus'u aşarak 1858'ԁe Fransa ve Almanya'ya giden Blavatsky, bir müddet
sonra Rusya’ya ailesinin yanına döner.(4)
Akrabaları Blavatsky’nin daha
çocukluğunda sahip olduğu psişik güçleri geliştirmiş ve o günlerde medyumlukla
ilişkilendirilen bir takım okült güçlere sahip olarak ülkesine döndüğünü ifade
eder. İddialara göre Blavatsky’nin bulunduğu mekânlarda tıkırtılar, fısıltılar,
tuhaf sesler, eşyaların yer değiştirmesi gibi gizemli olaylar gözlenir.(2) Akrabaları ile yaklaşık iki yıl geçiren
Blavatsky daha sonra 1860 yılında Tiflis’e geçer .
İki yıl kadar Tiflis’te kaldıktan sonra 1865 yılına kadar Kafkaslar’da dolaşır. Okült bilgisini burada da geliştirir. İtalya, Transilvanya ve Sırbistan’a giderek bir haham ile birlikte kabala öğretisi konusunda çalışır. Balkanlar ve Macaristan’da bulunduktan sonra Venedik, Floransa ve Mentana’ya seyehat eder.(1)
Morya’dan aldığı bir mesajla İstanbul’da Morya ile buluşan Blavatsky, Morya ile birlikte Türkiye, İran, Afganistan üzerinden Hindistan’a gider ve Kaşmir’den Tibet’e girerler. Morya’nın iş arkadaşı Koot Hoomi’nin evine yerleşirler. Tibet’te kendisine eski ve bilinmeyen bir lisan olan Senzar dili öğretilir ve bu dilde yazılmış ve manastır rahipleri tarafından korunan pek çok eseri tercüme eder. Morya ve Koot Hoomi’den psişik güçlerini (durugörü, duruişiti, telepati, bir diğer kişinin bilincini kontrol etme, maddesel olmaktan çıkma ve astral beden oluşturma ve aynı anda iki farklı yerde bulunabilme gibi )nasıl kontrol edeceğini öğrenir. 1868-1970 yılları arasında bu ruh aleminde kalır. (1)
Morya’nın talimatıyla Tinselciliğ, (spiritüalizm) materyalizme karşı savunmak ve doğruluğunu ispat etmek için Tibet’ten ayrılır. Önce Süveyş kanalından Yunanistan’a gider, sonra Mısır’a geçer. Kahire’de “Ruhcu Cemiyet” adını taşıyan bir cemiyet kurar. Ancak bu proje başarılı olmaz. (2) Suriye, Filistin ve Lübnan’a gider. Dürzi dinini araştırır. Blavatsky, daha sonra Rusya’ya döner.. Bir müddet ülkesinde kaldıktan sonra Paris’e geçen Blavatsky burada kısa bir süre bulunduktan sonra Teosofi hareketini başlatacağı ABD’ye gider.
Amerika’da ilk iki yılını canlı bir ruhçuluk ortamında geçirir, deneyimlerini ve bilgilerini ruhçu gruplar içerisinde göstermeye çalışır. Bir müddet sonra kendisi ezoterik ve okült konularda toplantılar düzenlemeye başlar. Blavatsky, 1874 yılında bir ruh çağırma seansında bundan sonraki yaşamında en yakın dostu olacak ve Teosofi tarihi açısından önemli bir isim olan Albay Henry Steel Olcott ile tanışır.
İki
yıl sonra kadim felsefelerde yatan ilkelerin öğrenilmesi ve insanlarda var olan
psişik güçlerin ortaya çıkarılmasını savunan Teosofi cemiyetini kurar. Blavatsky
ölülerin ruhlarıyla iletişime dayalı modern ruhçu düşünceden farklı
olarak, tekâmül etmiş ruhlara sahip yaşayan mahatmalara dayalı bir öğreti
sunmuş ve bunu, “teosofi” adı altında okullaştırmıştır.(2)
Blavatsky’ın
ilk kitabı Peçesiz Isis Kadim Felsefi sistemlerde
yatan ilkelerden bahsetmektedir. İkinci kitabı olan “Gizli Doktrin” ise
evrenin yaratılışı ,yapısını, arkasındaki kozmik yasaları, insan ırkının
gelişimi, Mu, Atlantis gibi kayıp uygarlıklar, reenkarnasyon ve insanların
ruhsal ve psişik tekamülünü anlatmaktadır.(4) Başka kitaplar da yazan Blavatsky
öğretilerinde Batı ezoterik geleneği ile Doğu düşüncesini birleştirmeye
çalışır.(3)
Öte yanda Blavatsky’nin hayat serüveni ve öğretilerinin büyük bir
kısmını kurgu ve fantazi olarak değerlendiren karşıt görüşler, yaptığı uzun
gezilerin gerçekliği hususunda şüphelerini dile getirmişler ve yazdığı kitapları
da bir yığın çelişki içeren sistemsiz ve düzensiz derlemeler bütünü olduğunu
iddia etmişlerdir.(2)
Arkasında şüphe, gizem ve üç kıtada yüzden fazla şubesi olan “Teosofi” cemiyetini bırakan Blavatsky 1891 tarihinde çalışma masasında çalışırken hayatını kaybeder. Cesedi yakılır ve külleri Londra, New York ve Adyar’a dökülür.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Helena_Petrovna_Blavatsky
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/378579
https://www.sozkimin.com/helena-petrovna-blavatsky-kimdir
http://www.felsefetasi.org/madam-blavatsky/
BENZER YAYINLAR
Yorumlar
Yorum Gönder